Yaşlılarda Görme Bozuklukları

Duyusal sistemdeki değişiklikler ve kayıplar yaşlılarda çok sık ortaya çıkan önemli bir problemdir. Yaşla ilişkili risk ve kazaların sebepleri incelendiğinde önemli bi yer tutan duyusal kayıpların normal ve patolojik yönlerinin ayırt edilebilmesi hayati önem arz etmektedir.

Meisami, yaş ile birlikte görme yetisinde olan kayıpları şu şekilde özetlemektedir (Meisami, 2007:110):

Tablo 1: Gözde Görülen Yaşa Bağlı Değişiklikler

Gözde Görülen Yaşa Bağlı Değişiklikler
Yapısal değişiklikler

Kornea: Artan kalınlık; eğrilik azaldı; şeffaflık kaybı; pigment ve lipit birikimi; epitel hücrelerinin kaybı; azaltılmış epitel rejenerasyonu

Ön oda: Azalan aköz hacmi ve akışı

İris: Azalmış dilatör kas hücre sayısı, pigmenti ve aktivitesi; stromada kollajen liflerinin yoğunluğunda hafif artış

Lens:  Artan ön-arka kalınlık; eğrilik kaybı; artan pigment birikimi ve opaklık; azalmış epitel hücre sayısı, yeni lif oluşumunu ve antioksidan seviyelerinde azalma; kapsül kolajenlerinde ve lens kristallerinde artan çapraz bağ; kapsül ve gövdede artan sertlik

Vitröz cisim: Azalan su; küre ve retinaya daha az destek

Siliyer cisim ve kaslar: Azalan düz kas sayısı (radyal ve dairesel); artan hiyalin madde ve lif; azalmış siliyer pigment epitel hücreleri

Retina: Çevrede kalınlığın azalması; çubuk dış bölümlerindeki kusurlar ve diskler ve rodopsin rejenerasyonu; çubukların ve ilgili sinir hücrelerinin kaybı; koni hücrelerin kaybı; azalan koni pigment yoğunluğu; Muller hücrelerinin genişlemesi; artan kist oluşumu; maküler bölge dejenerasyonu

Fonksiyonel değişiklikler

Kornea ve lens işlevleri: presbiyopi; artan adaptasyon gecikmesi; yakın görüş noktasında kayıplar; artan merceksi ışık saçılımı; azalmış kırılma; azalmış lens esnekliği

Retina işlevi : Azaltılmış ışık hassasiyeti (karanlık adaptasyondan önce ve sonra artan ışık eşikleri); başlangıçta sarıdan maviye kadar ve daha sonra yeşil alanda azalmış renk görme

Genel optik fonksiyonlar: Artan göz bebeği daralması (senil miyoz); azalmış görme keskinliği; presbiyopi

Başlıca patolojiler

Kornea: astigmat

Lens: Katarakt; sertleşme ve elastikiyet kaybı

Retina: Senil maküler dejenerasyon; diyabet retinopati

Glokom: Açık açılı ve kapalı açılı tipler

Biyokimyasal çalışmalar, azalmış inorganik ortofosfatın eşlik ettiği fosfomonoesterler, fosfokreatin ve ATP’deki doğrusal düşüşlerle gösterildiği gibi yaşlanan korneanın yüksek enerjili metabolizmasında kademeli bir düşüş olduğunu ortaya koydu (Lass vd., 1995:90). Kornea yaşlanmasına, endotel hücre yoğunluğundaki kayba paralel olarak doğrusal bir keratosit kaybı eşlik eder (Moller-Petersen, 1997: 335). Yaşlanma ile birlikte kornea stromasında eksenel yönde kollajen fibrillerin üç boyutlu genişlemesi meydana gelir. Genleşme, fibriller içindeki azalmış moleküler eğilme açısına bağlıdır. Glikasyona bağlı çapraz bağların neden olduğu intermoleküler Bragg aralığının genişlemesi nedeniyle artan fibril sayısını yansıtır (Daxer vd., 1998: 645). Korneada daha önce açıklanan morfolojik yaşlanma değişiklikleri doğrulanmış ve daha iyi tanımlanmıştır. İnsan korneaları yaşla daha az simetrik hale gelir; artan pupiller genişleme ve wavefront aberasyonu yaşla birlikte daha belirgin hale gelir (Oshika vd., 1999: 1353). Vorteks yarıçapındaki azalma ve P değerindeki artışla gösterildiği gibi yaşlanma ile kornea eğriliğinin dikleşmesi, daha küresel bir yüzeye geçişi yansıtır. Lensteki opaklaşma, hücre kayıpları ve aköz sıvının azalmasıyla birlikte normal yaşlanma süreçlerinde gözlemlenen görme kayıpları sık rastlanan patolojilerle yaşlının yaşamını daha çok etkileyen bir hale gelebilir.

Katarakt yaşlı hastalarda en sık rastlanan patolojilerden birisidir ve risk faktörleri şu şekilde özetlenebilir (Meisami, 2007):

  • İleri yaş
  • Kalıtım
  • Kadın cinsiyet
  • UV-B radyasyonuna aşırı maruz kalma
  • Diyabet
  • Eğitim düzeyinin düşük olması
  • Düşük sosyoekonomik durum
  • Yüksek veya düşük vücut kitle indeksi
  • Ağır alkol tüketimi
  • Sigara

Bununla birlikte glokom ve maküler dejenerasyon gibi sorunlar da yaşlılarda sıkça görülebilmektedir. Glokom için sistemik kan basıncının yüksek olmasının yanı sıra genetik faktörler ve sistemik hastalıklar risk yaratabilmektedir. Maküler dejenerasyon için risk faktörleri ve tedavi yöntemleri, katarakt ve glokoma kıyasla daha bilinmektedir. Ancak genetik yatkınlıkla ilgili önemli veriler ortaya koyan çalışmalar mevcuttur. Sağlıklı yaşam davranışları ve koruyucu müdahaleler birçok patolojide olduğu gibi maküler dejenerasyonda da olumlu etki gösterebilmektedir.

 

***********************************************************************************************************************************

Sizin veya sevdiğiniz bir yakınınızın gerontolojik danışmanlığa ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız destek almak adına bize başvurabilirsiniz.  Ücretsiz deneme seansı ve ayrıntılı bilgi için bize yazının altındaki formu doldurarak veya Whatsapp tuşumuzu kullanarak ulaşabilirsiniz.

***********************************************************************************************************************************

Bir yanıt yazın