Yaşlı Dostu Şehir Planlaması

21. yüzyılın en önemli trendlerinden ikisi yaşlanma ve şehirleşmedir. Bu iki kavramın günlük yaşama yansımaları ve birbirleriyle ilişkileri toplumun tamamını etkileyen bir konumdadır. Yaşlı dostu şehirler, toplumların ve yaşam alanlarının yaşlı ve yaşlanmakta olan bireylerine fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan en optimal, en aktif, en yüksek memnuniyet ve üretkenlik sağlayacak şekilde tasarlanmasıdır. Ulaşılabilirlik kavramı, yaşlı dostu şehirlerin sahip olduğu bir kriter olarak fiziksel ve sosyal çevrenin bariyersiz hale getirilmesi yani toplumun her yaş, etnisite, cinsiyet ve sağlık durumundan bireyinin aktif ve rahat bir şekilde katılabildiği ortamları nitelemektedir.

Yaşlı nüfusun genel artışı şehirlerde de gözlemlenmektedir. Dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerin şehirlerinde yaşayan yaşlı nüfus oranının 1998’den 2050’ye kadar 16 katına çıkacağı ve 908 milyona ulaşacağı belirtilmektedir. Bu sayı total nüfusun dörtte biri anlamına gelmektedir (WHO, 2007: 4). Nüfusun dörtte birinin üretimden, yaşamdan ve sosyal yapıdan izole kaldığı bir toplumda sürdürülebilir bir gelişmeden söz etmek oldukça güç olabilir. Yaşlıların aktif yaşlanmalarını desteklemek yaşlı dostu şehirlerin ana amaçlarından birisidir. Aktif yaşlanma kavramı, çeşitli bileşenlerle yaşlıların yaşam kalitelerini arttıracak sağlık, katılım ve güvenlik imkanlarının geliştirilmesini karşılamaktadır. Bu açıdan bireysel ve toplumsal etkileşime dayalı fiziksel, ekonomik, sosyal, destek hizmetleri, toplumsal cinsiyet ve kültüre bağlı değişkenler aktif yaşlanma ile yakından ilişkilidir. Bu değişkenlerin bireyden bireye farklılık göstermesi yaşlı dostu şehir planlamasında şu ilkelerin gözden kaçırılmaması ihtiyacını doğurur:

  • Yaşlıların imkan ve yeterliliklerinin büyük bir aralıkta değişiklik gösterdiğinin unutulmaması,
  • Yaşlanma ile ilişkili ihtiyaç ve tercihlere esnek yaklaşımın benimsenmesi,
  • Yaşlıların kararları ve tercihlerine saygı duyulması,
  • Kırılgan olanların korunması,
  • Bireylerin yaşamlarının her alanına katılımları ve katkı sunmalarına yönelik destek sunulması (WHO, 2007: 4).

Yaşlı Dostu Şehirler Küresel Ağı’na katılabilmek için üç aşamalı sistemin eksiksiz yerine getirilmesi gerekmektedir:

  1. www.who.int/age_friendly_cities/en/index.html adresinde bulunan başvuru formu doldurulmalıdır.
  2. Belediye başkanı ve belediye yönetimi tarafından DSÖ’ye, Yaşlı Dostu Şehirler Küresel Ağı’na bağlılıklarını ve sürekli iyileştirmeyi öngören resmi yazı sunulmalıdır.
  3. Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen dört aşamalı döngü tamamlanmalıdır (Caner ve ark., 2013: 9).

Yerel yönetimlerin yerine getirmeleri gereken dört aşamalı döngü aşağıda yer almaktadır (Caner ve ark., 2013: 10):

  1. Planlama (1-2 Yıl): Bu bölüm dört aşamadan oluşur:
  2. Yaşlıların Yaşlı Dostu Şehirler döngüsü boyunca katılım mekanizmalarının oluşturulması
  3. Şehrin yaşlı dostu olup olmadığına dair değerlendirmesi
  • Değerlendirme bulgularına dayanarak üç yıllık şehir planlaması geliştirilmesi
  1. İlerlemenin izlenebilmesi için göstergelerin belirlenmesi
  2. Uygulama (3-5 Yıl): Birinci aşama tamamlandıktan sonra şehirlerin planları iki yıl içerisinde onaylanması için WHO’ya sunulmalıdır. Onay alındıktan planların uygulanması adına tanınan süre üç yıldır.
  3. İlerlemenin Değerlendirilmesi (5. Yılın Sonu): Uygulamanın ilk periyodunun sonunda, birinci aşamada belirlenen göstergeler taslağında hazırlanan gelişim raporu şehirler tarafından WHO’ya sunulmalıdır.
  4. Sürekli İyileştirme: Özgün eylem planındaki ilerlemelerin açık bir şekilde kanıtları varsa, şehirler sürekli iyileştirme fazına geçerler. Şehirler ilişkili göstergelerle birlikte yeni bir plan (5 yıla kadar) geliştirilmek üzere davet edilirler. Yeni planla ilgili gelişmeler ikinci uygulama periyodunda değerlendirilir. Şehirler daha fazla uygulama döngüsü içerisine girerek küresel ağa olan üyeliklerini devam ettirebilirler.

Ülkemizde Yaşlı Dostu Kent kriterlerine uymak adına birçok il ve ilçe çeşitli projeler gerçekleştirmektedir. WHO Yaşlı Dostu Şehirler Kontrol Listesi’nin belirlendiği çalıştaylara katılan İstanbul’a ilaveten Çanakkale, Amasya, Aydın, Aydın Germencik, Antalya, Antalya Muratpaşa, Antalya Döşemealtı ve daha birçok il ve ilçenin spesifik alanlarda proje ve hizmetleri mevcuttur. Buna karşın ülkemizde tam anlamıyla yaşlı dostu bir kent örneğine rastlanamamaktadır. Bu durum yerel yönetim politikalarındaki yetki karmaşası ve gri alanlar, kaynakların tasnifi, yöneticilerin ve meslek elemanlarının farkındalık düzeyleri ve bilgileri, yasal düzenlemeler gibi alanlardaki eksikliklerden kaynaklanabilmektedir. Özellikle 2050 yılına kadar yoğun bir şekilde deneyimleyeceğimiz demografik dönüşümü yönetebilmek adına bu alandaki çalışmaların yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Yaşlı Dostu Şehir kavramı, yaşlı oranı ve ömür uzunluğunun artması ile birlikte önem kazanan bir kavramdır. Bu dönüşüme ek olarak aile yapısı, üretim biçimleri, şehirleşme ve kuşaktan kuşağa değişen yaşam tarzı zincirleme bir reaksiyon yaratmıştır. Bu açıdan yaşlıların olabildiğince uzun süre aktif, bağımsız, üretken ve bariyersiz bir yaşam sürebilmeleri bireysel ve toplumsal gelişimin sürdürülebilmesi adına büyük önem arz etmektedir. 2007 yılından bu yana yapılan çalışmalar ve dünya genelinde kurulan birliklerin de katkısıyla dünyanın her kıtasından birçok farklı ülkeden farklı şehirler yaşlı dostu kriterlere uyabilmek adına çalışmalarını sürdürmüştür. Chicago, New York, Yeni Delhi, Kankun gibi birçok şehir çalışmalarını geliştirmeye devam etmektedir. Ülkemizde bu açıdan öncü olan şehir İstanbul olmakla birlikte genel olarak yaşlı dostu kritelerin çoğunluğunu sağlayan bir şehir bulunmamaktadır. Buna karşın giderek artan farkındalık çalışmaları, literatür kaynakları ve lokal projeler umut vericidir. Bu çalışmaların yasal sorumluluklar ile desteklenmesinin katkı sunabileceği düşünülmektedir.

Bir yanıt yazın