Yaşlılarda Pulmoner Sistem Değişiklikleri

Yaşlılıkla birlikte solunum sisteminde belirgin değişimler gözlemlenir. Bununla birlikte eksojenik faktörler, seçilen meslek, sigara kullanımı ve yaşam tarzı bu değişiklikleri büyük oranda etkiler. Yaşlanmanın hem akciğer yapısı hem de akciğer fonksiyonu üzerinde derin etkileri vardır. Bu etkiler şunları içerir:

  • Rezidüel volümün artışı
  • Gaz değişimi için yüzey alanında azalma
  • Periferik hava yolları için destek doku kaybı (“senil amfizemde” olduğu gibi), ekspiratuar akış hızlarında azalma
  • Pulmoner sürfaktan sistemindeki değişiklikler

İnsanlarda solunum sistemi 20 yaşına kadar optimal yetişkin fonksiyonuna ulaşır (6). 25 yaşından sonra sağlıklı kişilerde solunum fonksiyonu yavaş yavaş ve kademeli olarak azalmaya başlar. Bu düşüş, akciğer, göğüs kafesi ve solunum kasları gibi solunum yapılarında ve ayrıca merkezi sinir sistemindeki (CNS) solunum merkezlerinde yaşlanmayla ortaya çıkan ilerleyici zararlı değişikliklerle bağlantılıdır. Hastalığın yokluğunda, bu işlevsel azalmaların hiçbiri tek başına veya kombinasyon halinde, yaşlı kişiyi ciddi şekilde güçsüzleştirmek için yeterli değildir. Yaşlıların çoğu, dinlenme (kararlı durum) koşullarında yaşam tarzlarını ve tatmin edici bir solunum fonksiyonunu sürdürebilir. Bazı bozukluklar, ortam koşulları kötüleştiğinde ortaya çıkar ve patoloji ve mortalitede artışa neden olabilir (1). Akciğerlerin uzun süreli dış ve iç saldırılara maruz kalması göz önüne alındığında, solunum yolu hastalıkları genel popülasyona göre yaşlı bireylerde daha yaygındır. Bu hastalıklar arasında enfeksiyonların görülme sıklığı ve şiddeti, kronik obstrüktif hastalık ve kanser yaşla birlikte artmaktadır.

Bu değişiklikler sebebiyle yaşlılarda akciğer görünümü:

  • Azalan maksimum solunum kapasitesi
  • Erken hava yolu kapanmasına bağlı olarak arteriyel basınç ve alveolar basınç farkında progresif azalma
  • Solunum kaslarının zayıflaması
  • Göğüs kafesi ve göğüs duvarının esnekliğinde azalma
  • İç akciğer yapısının artan sertliği
  • Akciğerlerin daha az verimli şekilde boşaltılması
  • Daha erken ve daha kolay yorulma

Normal ekspirasyon çoğunlukla, gerilmiş akciğerlerin ve göğüs kafesinin elastik dokusunun geri tepmesine atfedilebilen pasif bir süreçtir. Aynı zamanda, kasıldıklarında kaburgaları indiren ve onları içe doğru hareket ettiren, böylece torasik hacmin azalmasına katkıda bulunan iç interkostal kaslar da söz konusudur. Bazı karın ve omuz kasları da ekspirasyona katılır. Egzersiz sırasında karın ve göğüs kafesi kasları, ventilasyon oranlarının artırılmasında daha büyük bir rol üstlenir. Yaşlanma ile göğüs kafesinin artan sertliği nedeniyle, diyafram ventilasyonu arttırmak için gereken mekanik çabanın daha yüksek bir oranını üstlenir (7-12).

Tüm iskelet kasları gibi solunum kaslarının yapısı, biyokimyasal özellikleri ve kasılma işlevi, kullanım şeklindeki (hareketsiz ve fiziksel egzersiz alışkanlıkları), (ii) beslenme durumundaki değişikliklere (i) yanıt olarak değişir, ve (iii) hormonların (büyüme hormonu, insülin benzeri büyüme faktörü I, tiroid ve gonadal hormonlar) etkisine yanıt olarak büyüme ve gelişme sırasında. Diyafram, kolayca yorulmayan bir kastır; Artan solunum aktivitesi sırasında ileri yaşta diğer (abdominal ve interkostal) yardımcı solunum kasları ile aynı derecede yorulup yorulmadığını keşfetmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır (10).

**********************************************************************************************************************************

Sizin veya sevdiğiniz bir yakınınızın gerontolojik danışmanlığa ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız destek almak adına bize başvurabilirsiniz.  Ücretsiz deneme seansı ve ayrıntılı bilgi için bize yazının altındaki formu doldurarak veya Whatsapp tuşumuzu kullanarak ulaşabilirsiniz.

***********************************************************************************************************************************

Bir yanıt yazın